İSTİŞARE
Herhangi bir konuda doğruya ulaşmak veya yaklaşmak için bir başkasının görüşüne başvurma.
Müşâvere, şivâr, meşvure, meşvere, meşûre, istişâre, danışıp işaret ve görüş almak anlamına geldiği gibi, müşâvere ve işaret; arı kovanından bal almak, rey vermek manalarına da kullanılır
Bir işte başarılı olmak için aramızda istişare etmeliyiz. İstişareyi önce aile içinde başlatmalıyız. Gerekirse çocuklarımızın bile fikirlerini almalıyız.
Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde “Yapacağın işte insanlarla meşveret et” (Âl-i İmran 2:159) buyurmuştur. Meşveret, ortak akıl demektir. Atalarımız “akıllıya danış, aklı senin olsun” demişlerdir. Meşveret insanı pişman olacak işler yapmaktan korur.
Peygamberimiz (sav) “Meşvereti ehil ve güvenilir kimselerle yapınız” diye emretmişlerdir. Ayrıca meşveret güvenilir, sır saklayan ve doğru söyleyeceğinden emin olunan kimselerle yapılmalıdır.
Peygamberimiz (sav) kendi görüşlerini zorla kabul ettirmeye asla çalışmazdı. Vahye dayanmayan hususlarda ashabı ile istişare ederek çoğunluğun kararına uyar ve bu karar kendi görüşüne aykırı da olsa uygulardı. İstişarenin kararı artık herkesin kararı sayılır. Ebu Hureyre (r.a) “Ben, Resulullah’tan daha fazla arkadaşları ile meşveret eden birini görmedim.”
Peygamberimiz (sav) Bedir ve Uhut Savaşı gibi en hayati konularda sahabeleri ile istişare ederek onların görüşleri ile hareket etmiştir.
İstişare olmazsa hizmetler, çalışmalar ve faaliyetler bireysel ve ferdî gayretlerden ibaret kalır. Sinerji dediğimiz katma değer ve güç oluşmaz. İstişare bir cemaat fikrini oluşturur, faaliyetlerde ortaklığı, katılımı, desteği ve yardımı sağlar. Alınan ortak kararlar ortak faaliyetlerin neticesini verir. Başarı için ortak faaliyeti, bu da takım halinde çalışmayı sağlar. Bütün bunlar da başarı ile sonuçlanır.
İstişare sadece bir konuda fikir danışmadan ibaret değildir; ama maalesef böyle anlaşılmış ve bu şekilde uygulana gelmiştir. Kurumsal faaliyetler, siyasal ve sosyal çalışmaların da bel kemiği, dinamiği ve enerji kaynağıdır.
İstişare ayrıca insan iradesine, aklına ve düşüncesine değer vermenin en güzel şeklidir. Farklı fikir ve düşünceler olmazsa, birçok doğrular olmazsa istişare anlamsız olur. İstişare farklı fikirlere değer vermenin en güzel göstergesidir. İstişarenin amacı değişmez doğruyu ortaya çıkarmak ve bunu üyelere dikte etmek için yapılmaz. Bu istişare değil, eğitimdir. İstişare birçok doğru içinden günün ve şartların şekline göre en uygun ve en faydalı şeklini bulmak ve bunu ortak şekilde uygulamak için yapılır.
İstişarenin amacı doğru düşünceyi oluşturmak değildir; doğru zaten bellidir. Bunun için nasslarda (katilik, kesinlik ve açıklık bildiren sözler) ve temel doğrularda istişare olmaz. İstişare ancak doğruların uygulanması, faaliyetlerin organizesi için yapılır. İstişare için amaç birliği şarttır. Amaç birliği yoksa oradan sağlıklı bir karar yerine farklı amaçlara kurul üyelerini yönlendirme çabaları öne çıkar.
İstişare ederken, konuşmakta olan şahsın fikirlerini tam olarak söylemeden sözünü kesmemeli, yüksek sesle kavga eder gibi konuşmamalıyız. Konuşanı sabırla dinledikten sonra fikrimizi yumuşak bir ifade ile belirtmeliyiz.
Birlik ve beraberliğimizi ilk önce kendi ailemizde, akrabalarımızda, bağlı olduğumuz teşkilatımız içinde daha sonra da toplumda sağlamaya çalışmalıyız. Bunun için de öncelikle birbirimize destek olmalı, güvenmeli, birbirimizi sevmeli, saygılı, anlayışlı, hoşgörülü, affedici olmalıyız. Birbirimizin kötü yanlarını, hatalarını görmekten ziyade iyi ve hoş taraflarını görmeye çalışmalıyız. Birinin hatasını gördüğümüzde, onu başkalarına anlatmak, ne bize bir şey kazandırır, ne de kişiyi hatasından döndürür.
Birliğimizin pekişmesinde en önemli yöntemlerden biri de teşkilattaki toplantılardan başka aile ziyaretleri yapmaktır. Unutmayalım ki: “Sevinçler paylaştıkça büyür; üzüntüler de paylaştıkça azalır.”
Tarih göstermiştir ki, birlik ve beraberliği gerçekleştiremeyenler, gerçekleştirememiş olanlar, birlik ve beraberliğin önemini kavrayamayanlar, birlik ve beraberliği küçümseyenler her zaman eriyip gitmişler, varlık gösterememişler, ezilmişler ve hor görülmüşlerdir. Oysaki birlik ve beraberliği sağlayanlar ayakta kalmış, hükmetmişler, yöneten olmuşlar ve bulundukları yeri ve insanlığı etkilemişlerdir.
Bizler ya insanlığın içinde eriyip gideceğiz ya da birlik ve beraberliğimizi sağlayarak insanlığı etkileyeceğiz.