SAİNT ETİENNE TÜRK KÜLTÜR OCAĞI SİTESİ
   
  ST. ETİENNE ÜLKÜCÜLERİ
  B E S E R I M U N A S E B E T L E R
 

 

B E Ş E R Î  M Ü N A S E B E T L E R 
İnsanın, millî, İslâmî, insanî değer ölçülerine uygun olarak davranışlarına şekil vermesine “beşerî münasebetler” denir. İnsan, beşerî münasebetlerindeki başarısı nispetinde hayatta muvaffak olur.
İnsanın, yeme, içme, uyuma, giyinme, barınma gibi maddî ihtiyaçları; güvenilmek, mensubiyet, beğenilmek, kendini gerçekleştirmek gibi manevî ihtiyaçları vardır. Bunlar bilinip, dikkate alınmadan insan ile ilgili bir çalışmaya girilemez.
İnsan şu dört şeye karşı vazifelidir: Allah'a, kendine, ailesine, toplumuna.
İnsanın değeri şu dört kaynaktan gelir: Fıtrat, liyakat, iman, zekâ.
İnsan başarıya şu dört vasıta ile ulaşır: Akıl, fırsat, gayret, metanet.
İnsan davranışının dayanağı şu dört husustur: Din, töre, ülkü, hırs.
Hadis: "Düşünerek hareket etmek ve davranışlarda ölçülü olmak peygamberliğin kırkta biridir." (Tirmizî)
Muaşeret kaideleri sözleri ve hareketleri güzelleştirir.
Her şeyin başı edeptir; edepsiz ahlâk, ahlâksız hukuk, hukuksuz düzen olmaz.
Özel günlerinde insanların yanında olmak -bilene- beşerî hazzın zirvesidir.
Görgü Kuralları, milletlerarası değil, millîdir; kaynağı da inançlardır.
LOKMAN SURESİ’NDE LOKMAN HEKİM’İN OĞLUNA VERDİĞİ ÖĞÜTLER
Allah'a Karşı Vazife
"Hani Lokman oğluna öğüt verirken şöyle demişti: Oğulcuğum, Allah'a şirk koşma! Çünkü şirk elbette büyük bir zulümdür." (Lokman/13)
Şahsına Karşı Vazife
"Oğulcuğum, hakikat yaptığın -iyilik veya kötülük bir hardal tanesi kadar olsa; hatta kayanın kovuğunda veya göklerde, yahut da yerin dibinde gizlenmiş olsa dahi Allah onu meydana çıkartır ve hesabını sorar. (Lokman/16)
Topluma Karşı Vazife
"Oğulcağızım, namazını doğru kıl. Örfü emret; kötülükten sakındırmaya çalış. Sonra bu emir ve nehiy sebebiyle sana isabet edecek şeylere de sabret! Çünkü bunlar kat'i olarak emredilen işlerdendir." (Lokman/17)
Toplumda Davranış
"İnsanlardan kibirlenerek yüz çevirme! Yeryüzünde şımarık yürüme! Zira Allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez." (Lokman/18)
 
Konuşma Adabı
"Yeryüzünde mutedil ol! Sesini alçalt! Zira, seslerin en çirkini şüphesiz eşşeklerin sesidir." (Lokman/19) 
Konu İle Ayet-i Kerimeler
Siz başkalarına iyiliği emreder de, kendinizi unutur musunuz? (Bakara/144)
Ey iman edenler, niçin yapmadığınız şeyleri söylüyorsunuz? (Saf/2)
Konu İle Güzel Sözler
Konuşanlar hikmetini bilmez, hikmetini bilenler konuşmaz. (Kelam-ı kibar)
O sözler kalbinden gelse, sen parça parça olurdun. (Mevlânâ)
Görgü Kaideleri
Nazik olmak; kimseye kaba davranmamak. Düzgün ve temiz giyinmek.Daima güler yüzlü olmak. Başkalarına üstünlük taslamamak. Teşekkür edilecek zamanda ve yerde teşekkür etmesini bilmek. Konuşanın sözünü kesmemek. Yüksek sesle konuşmamak. İnsanlara kendilerinden söz etme fırsatı vermek. Özel konuşmaların arasına girmemek.
İki kişi gidiyorsa büyüğü sağa, üç kişi ise ortaya almak, büyüğün önüne geçmemek. Yemekte fazla konuşmamak.Yemeği önünden yemek; büyükler başlamadan başlamamak; bitirince hemen kalkmamak. Ziyaretleri uzatmamak; kalkılacak saati iyi hesap etmek. İnsanlarla samimi olarak ilgilenmek, ilgileniyormuş gibi davranmamak. İnsanların önemli günlerine (düğün, ölüm vb. gibi) iştirak etmek. Münakaşadan kaçınmak, karşıdakini itham etmemek. Yanıldığımızda hatayı kabul etmek. Tenkit edeceksek, iyi yönünden başlamak; asla şahsiyeti tenkit etmemek. Sır tutmasını bilmek. Büyüklere ve yabancılara saygılı olmak. Bunlara uymayanlar ayıplanır ve kınanırlar ki, bu durum toplumda manevî bir cezadır.
AİLEMİZE KARŞI VAZİFELERİMİZ
Aile terbiye ocağıdır; herkes davranışlarına, tavırlarına, konuşmalarına dikkat etmek ve ölçülü olmak zorundadır. Aile, sevgi-saygı, şefkat-itaat ve samimiyet esasına göre işleyen bir alettir. Aile, “efradına camî, ağyarına mâni” bir yuvadır, sığınaktır. Aile, her ferdinin diğerine karşı sorumlu olduğu ve İlâhî huzurda hesaba çekileceği bir imtihan ocağıdır. Ailenin reisi babadır; herkes ona itaat etmek mecburiyetindedir. Ana, anaçtır; aile fertlerinin yuvaya bağlanmasını temin eder. Aile, çocukların dünya ve ahiret saadetinin temelinin atıldığı mekândır.
 
Ayet 
     “Rabbin, kendisinden başkasına ibadet etmemenizi, ana ve babaya iyilik etmenizi emir buyurdu. Eğer onlardan birisi yahut ikisi yanında ihtiyarlarsa, sakın onlara ‘öf’ bile deme! Onları azarlama. İkisine de iyi ve yumuşak söz söyle. İkisine de acıyarak tevazu kanadını indir. Ve de ki: ‘Rabbim, onların beni küçük iken terbiye edip, yetiştirdikleri gibi, ikisine de merhamet et!”
(İsra/23-24)
“Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin. ...” (En’am/151)
Hadis:
“Yazıklar olsun o kimseye ki, anne veya babasının yaşlılığına ulaştığı halde cennete girememiştir.”
“Hiçbir evlat, babasının hakkını, bir istisna dışında ödeyemez. O durum da şudur: Babasını köle olarak bulur, satın alır ve azat eder.”
“Allah’ın rızası babanın rızasından geçer. Allah’ın memnuniyetsizliği de babanın memnuniyetsizliğinden geçer.”
 
 
  Bugün 14 ziyaretçi (24 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol