MENÜ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
YEMEĞE BAYANLARIN İLGİSİ DAHA ÇOKTU


EĞİTİMCİ SAFİYE KARAASLAN YEMEKTE BİR KONUŞMA YAPTI

KONUŞMA METNİ
Saygı değer büyüklerim,
Sevgili kardeşlerim,
Hepinizi Allah’ın (C.C.) selamıyla selamlıyorum. Allah’ın (C.C.) selamı, rahmeti, bereketi hepimizin üzerine olsun.
“Gönül sohbet ister kahve bahane” babından hazırlanan yemekli toplantımıza hoş geldiniz. Bu toplantının yapılmasında emeği geçenlerden Allah razı olsun.
İnşallah bu birlik ve beraberliğin; rahmet, feyiz ve bereketinden Rabbim cümlemizi nasiplendirir.
Geldiğim günden bugüne kadar olan bazı gözlemlerimi müsaadenizle sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizleri kırmaktan Allah’a (C.C.) sığınırım. Sizler de hakkınızı helal ediniz.
Takdir edersiniz ki; MÜSLÜMAN-TÜRK MİLLETİ olarak güzel hasletlerimiz ve olmazsa olmazlarımız vardır. Bunlar: DİNİMİZ, EZANIMIZ, MİLLİYETİMİZ, BAYRAĞIMIZ ve VATANIMIZDIR.
Özellikle çocuklarımızın bunları doğrudan öğrenebileceği kurumlar yoktur. Minarelerinden ezan sesi duyulmasa da Allah’a (C.C.) hamd olsun ki camilerimiz vardır. Hanım kardeşlerimizin çoğu da evlerde dini sohbetlere katılıyorlar. Tanışıp kaynaşmak ve bilgilenmek için bu iyi bir fırsattır.
Ancak bazı toplantılarda sadece din konularına değinilip TÜRKLÜĞÜMÜZÜN adı bile anılmıyor. Milletimizin ve bağımsızlığımızın sembolü olan TÜRK BAYRAĞINDAN bile rahatsız olanlara şahit oluyoruz. Milletimizi bölme ve parçalama fikri “altın tepside zehir olarak” sunuluyor. Toplantılara katılan iyi niyetli bacılarımız da altın tepsiyi görüyor ama içtiği zehri fark edemiyor. Daha acı olanı da “YÜCE ALLAH’IN EVİ” olarak bilinen camilerimizi “ŞUNLARIN, BUNLARIN CAMİSİ” diye ayırmaya kalkanlar vardır. Din ve millet için en büyük tehlike de budur. Böylece, YÜCE ALLAH’IN (C.C) emirleri ve Resulullah’ın (S.A.S.) hadislerinde birlik ve beraberlik içinde olunması gerektiği öğütlerine bilinçsiz bir şekilde muhalefet edilmektedir. Bu ayrılığı yaşayan milletlerin tarihe gömüldüğünü unutmayalım.
Yıllar boyu yüce milletimize bu tür oyunlar hep oynanmıştır. Maalesef aynı oyunlar bugün de oynanmaktadır. “Konuşmamdan bu tür toplantılara gidilmesin” anlamında bir mana çıkarılmasın. Gidilen toplantılarda bilinçli ve uyanık olunarak oyuna gelinmemeli demek istiyorum.
Burada büyük bir geçim mücadelesi verdiğinizi görüyorum. Allah (C.C.) hepinizin yardımcısı olsun. Sizin de bildiğiniz gibi her şey maddiyat değildir. Neslimiz, her şeyin üzerindedir. En değerli varlığımız olan çocuklarımızı yanlışlardan döndürmek ve onları kazanmak için bazen tüm servetimiz bile yetmeyebilir. Bazı ailelerin bu bilinçte olduğunu görmek bizleri sevindirirken; kimilerinin de konuyu önemsemediği hepimizi üzmektedir. Neredeyse Fransızca anadil olmuş, Türkçe unutulmaya yüz tutmuştur. Lütfen… Allah (C.C.) rızası için bu konuya çok önem verip dilimizi ve kimliğimizi kaybetmeyelim. Hiç olmazsa aile içerisinde Türkçe konuşarak başkalarının bizi asimile etmelerine fırsat tanımayalım. Çocuklarımıza dinimizi ve dilimizi öğretmenin boynumuzun borcu olduğunu asla unutmayalım.
“Türklük bedenimiz, İslâmiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden düşünülemez.”
“Tanrı Dağı kadar Türk, Hıra Dağı kadar Müslümanız.”
“Türklük gurur ve şuuru, İslâm ahlâk ve fazileti temel prensibimizdir.”
Gelecek kuşakları bu prensip üzere yetiştirmek gerekmektedir.
Bu arada bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. Üç haftadır buradayım, toplantılarımıza katılanların hep aynı kişiler olduğunu görüyorum. Katılımların artarak devam etmesi için katkılarınızı bekliyorum.
Aslında bu konular, saatlerce konuşulabilecek kadar önemlidir. Değerli vaktinizi daha fazla almak istemiyorum.
Hakkınızı helâl edin, Allah’a (C.C) emanet olun.
Saygılarımla.
Safiye KARAASLAN


|
|
|
|
|
|
|
Bugün 18 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|